Güvenlik kameraları, ev ve iş yerlerinde güvenliği sağlamak için sıkça tercih edilen sistemlerdir. Ancak kayıtların bir noktada silinmesi gerekebilir. Bu, kimi zaman bellek dolduğunda otomatik bir sistemle, kimi zaman da manuel olarak kullanıcı tarafından gerçekleştirilir. Kayıtları silme işlemi teknik olarak oldukça basittir ancak bu eylemin yasal ve etik boyutu, en az teknik süreç kadar dikkat gerektirir.
Kayıtların silinme biçimi, kullanılan güvenlik sistemi türüne göre değişir. Analog sistemlerde kayıtlar genellikle DVR cihazlarında tutulur ve cihazın arayüzünden girilerek belirli tarihlerdeki kayıtlar manuel olarak silinebilir. IP kameralarla çalışan modern sistemlerde ise bu işlem, bilgisayar ya da mobil cihaz üzerinden yapılan birkaç komutla gerçekleşir. Ancak kayıtları silmek, sadece bir tuşa basmaktan ibaret değildir. Özellikle iş yerleri, apartmanlar ya da kamuya açık alanlarda kayıtları silmek, kişisel verilerin korunması, delil karartma ve bilgi güvenliği açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.
Evde kullanılan güvenlik kameraları, genellikle DVR/NVR cihazlarına ya da bulut depolama sistemlerine kayıt yapar. Manuel olarak kayıt silmek istiyorsanız, ilk adım cihazın yönetim paneline erişmektir. DVR veya NVR cihazlarında bu panele genellikle uzaktan kumanda, ekran bağlantısı ya da web arayüzü ile ulaşılır.
Kayıt silme işlemi için yönetim panelinden “kayıt yönetimi” ya da “depolama” bölümüne girilir. Buradan istenen tarih aralığı seçilerek silme işlemi başlatılır. Bu süreç, cihazın kapasitesine göre birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürebilir. Bulut tabanlı sistemlerde ise genellikle uygulama üzerinden silme işlemi yapılır ve bazı sistemlerde kayıtların silinmesi için kullanıcıya özel izin seviyeleri gerekir.
Ancak burada önemli bir detay vardır: Eğer kayıtlar silinirse, bu işlem geri alınamaz ve herhangi bir güvenlik olayı yaşandığında delil niteliği taşıyan görüntüler tamamen kaybolmuş olur. Bu nedenle ev kullanıcılarının da kayıt silme işlemini düşünmeden önce iki kez değerlendirmesi gerekir.
İş yerlerinde kullanılan güvenlik kameraları sadece güvenlik amacıyla değil, aynı zamanda çalışanları ve müşterileri koruma, iş güvenliği ihlallerini önleme ve olası hukuki süreçlerde delil sunma amaçlarıyla da kullanılır. Bu nedenle iş yerinde kamera kayıtlarını silmek, sıradan bir işlem gibi görünse de, hukuki açıdan ciddi sonuçlara yol açabilir.
Özellikle bir olay sonrası kayıtların silinmesi, delil karartma suçu kapsamında değerlendirilebilir. Türk Ceza Kanunu’na göre, yargı sürecinde kullanılabilecek herhangi bir verinin kasıtlı olarak yok edilmesi, cezai yaptırımla karşılaşılabilir. Aynı zamanda KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) kapsamında kamera kayıtları kişisel veri olarak kabul edildiği için, işverenlerin bu kayıtları saklama ve gerektiğinde denetleyici kurumlara sunma yükümlülüğü vardır.
Dolayısıyla iş yerindeki kayıtları silmek, sadece teknik bir işlem değil, aynı zamanda hukuki bir sorumluluktur. Bu tür kayıtlar, belirli yasal sürelerle arşivlenmeli ve ancak yasal süresi dolduğunda veya veri sahibinin izniyle silinmelidir. Aksi halde işveren, hem cezai hem de idari yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.
CCTV (Kapalı Devre Kamera) sistemlerinde, cihazların hafıza kapasiteleri sınırlı olduğu için, sistem eski kayıtları belirli bir süre sonra otomatik olarak silmek üzere yapılandırılır. Bu silme işlemi, genellikle “döngüsel kayıt” (loop recording) olarak adlandırılır. Yani sistem yeni kayıt yapabilmek için en eski veriyi siler ve bu sayede belleğin dolması engellenmiş olur.
Bu otomatik silinme süresi, kullanılan cihazın ayarlarına bağlıdır. Genelde kayıt süresi 7 gün, 15 gün veya 30 gün gibi aralıklarla sınırlandırılır. Ancak bu süre, çözünürlük, kamera sayısı ve kayıt sıklığına göre değişebilir. Bazı gelişmiş sistemlerde kullanıcılar, kayıtların ne kadar süreyle saklanacağını manuel olarak belirleyebilir.
Ancak unutulmamalıdır ki, otomatik silinen kayıtlar da belirli bir zaman diliminde geri getirilebilir. Özellikle bu sistemlerde kullanılan sabit disklerde, silinen görüntüler üzerine yeni veriler yazılmadığı sürece özel veri kurtarma yazılımları ile bazı verilere ulaşmak mümkündür. Bu nedenle, sistemin otomatik silme yapması, görüntülerin tamamen erişilemez hale geldiği anlamına gelmez.
Teknik olarak, evet; kamera kayıtları kalıcı olarak silinebilir. Ancak bunun için sadece silme komutunun verilmesi yeterli değildir. DVR ya da NVR sistemlerinde silinen görüntüler, sabit diskte üzerine yeni veri yazılana kadar hâlâ kurtarılabilir durumdadır. Gerçek anlamda kalıcı silme işlemi için, diskin formatlanması ve üzerine defalarca veri yazılması gerekir.
Bazı güvenlik sistemlerinde “güvenli silme” veya “veri üzerine yazma” seçenekleri bulunur. Bu tür işlemler, verinin geri getirilemeyecek şekilde silinmesini sağlar. Ayrıca özel yazılımlar kullanılarak sabit diskteki tüm veriler birden fazla kez sıfırlanabilir, bu da veri kurtarma ihtimalini neredeyse sıfıra indirir.
Ancak böyle bir işlem yapılmadan önce, özellikle iş yerlerinde ya da apartman gibi ortak yaşam alanlarında kayıtların gerçekten kalıcı olarak silinmesinin yasal sonuçları olup olmayacağı mutlaka değerlendirilmelidir. Çünkü izinsiz silinen her kayıt, hem kişisel veri ihlali hem de delil karartma riski barındırır.
Kamera kayıtlarının silinmesi, olayın içeriğine ve silinme amacına göre hukuki anlamda suç teşkil edebilir. Eğer kayıtlar herhangi bir suçla veya hukuki süreçle ilgiliyse ve bu kayıtlar delil niteliği taşıyorsa, bunların silinmesi delil karartma suçu olarak değerlendirilebilir. Türk Ceza Kanunu’nun 281. maddesine göre, yargılamada kullanılabilecek bir delilin yok edilmesi veya gizlenmesi halinde cezai yaptırım uygulanabilir.
Ayrıca, kamera kayıtları kişisel veri sayıldığından, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) çerçevesinde de korunur. Özellikle iş yerlerinde, apartman yönetimlerinde veya kamuya açık alanlarda yapılan kamera kayıtlarının belli bir süre saklanması ve gerektiğinde ilgili makamlara sunulması yasal bir yükümlülüktür.
Kayıtların kasıtlı şekilde, bir suçun üstünü örtmek amacıyla silinmesi ya da kayıt sahibinin izni olmadan yok edilmesi, ciddi hukuki sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle herhangi bir kamera kaydını silmeden önce hem teknik gereklilikler hem de hukuki boyutlar detaylı şekilde değerlendirilmelidir.